Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde AK Parti’nin Türkiye’nin ikinci büyük partisi olarak çıkmasının ardından, kadrolarda değişim sinyali vermişti. Bugün düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda da benzer mesajlar veren Erdoğan, köklü bir değişim olacağının sinyalini verdi.

Seçim sonuçlarını olgunlukla karşıladıklarını belirten Erdoğan, “Yanlışta ısrar etmek kaybettirir. Partimizin geleceği kişisel hesapların ötesindedir. Verilen emekleri, kibirlerin boyunlarına sığmaz muhterislerin kurban etmesine izin veremeyiz. 31 Mart seçim sonuçlarını partimiz ve davamız açısından hayra tebdil açısından ele alacağız. Milletin sınıfta bıraktığını baş tacı edemeyiz. Yeni isimlerle yolumuza devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları;

“Yapacağımız istişarelerin hayırlara vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum. İl başkanlarının performans değerlendirmesini 30 Kasım’da yapmıştık. 31 Mart seçimleri, yoğun rekabetin yaşandığı bir atmosferde gerçekleşti. Ülkemiz genelinde sandığın gücünü ortaya koyarak, gölge düşürecek hiçbir olumsuzluk yaşanmadı. Seçim öncesi ekonomiye yönelik birçok algı operasyonuna maruz kaldık, ancak bunların hepsini boşa çıkardık. Bu, sandığın gerçek gücünü gösterdi.”

Galip 85 milyonun tamamıdır

Öncelikle belirtmek isterim ki demokrasi asla sıfır toplamlı bir oyun değildir. Demokrasinin kazandığı yerde kaybeden olmaz. Galip olan 85 milyonun tamamıdır. Hem 14 Mayıs seçimleri hem de 31 Mart seçimleri, demokrasi düşmanları tarafından körüklenen algıyı yok etmiştir. Hepinizin çok iyi bildiği gibi, vesayet odakları asla pes etmez. Ancak sandık sonuçlarından dolayı milleti suçlamak gibi bir yola başvurmadık, kabahati millete atmaktan kaçındık. Milletin iradesini her zaman özümseyip başımızın üstüne koyduk. 31 Mart seçimlerinde milletimizin takdiriyle Türkiye haritası daha fazla renge kavuştu. Sahnelenen ‘öndeyiz’ tiyatrolarına başvurmadık, çünkü bizim için önemli olan Türk demokrasisinin kazanmasıdır. Her neticeyi, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde aşılmış yeni bir eşik olarak görüyoruz ve sandığın itibarına katkı sağlayan her sonucu önemsiyoruz.

31 Mart seçim sonuçlarını da göz ardı etmiyoruz

31 Mart sonrasında siyasetin havasında bir değişiklik olduğunu gözlemliyoruz. Bu yumuşama ikliminin geçici bir bahar değil, siyasetin hakim karakteri olmasını ümit ediyoruz. 31 Mart seçim sonuçlarını da dikkate alıyoruz. Son Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantımızda, geleneksel istişare kampını yakın bir zamanda düzenleme kararı aldık. Önce milletvekilleri, ardından belediye başkanlarıyla bir araya geleceğiz. Sorunlarımızı milletimizle birlikte çözme gayretinde olduk. Millet bize baktığında kendini gördü. Gönlümüzün kapılarını millete hiçbir zaman kapatmadık.

Siyaset milletle omuz omuza sırt sırta vererek yapılır

AK Parti, milletin partisi olarak doğmuş ve inşallah ebediyen böyle kalacaktır. Türkiye sevdalısı her yüreğin partisi olmaya devam edeceğiz, hangi kökene veya hayat tarzına mensup olursa olsun. Kurduğumuz gönül köprülerini kimse yıkamaz ve yıkamayacaktır. Siyaset, milletle omuz omuza sırt sırta vererek yapılır. Eğer eksikliklerimiz, hatalarımız varsa, mutlaka kendimizi düzeltmeliyiz. Sadece kampanya döneminde 52 ilimizi ziyaret ettim. Bu ziyaretlerimde gördüğüm manzara, AK Parti’nin kendini adamış neferleri var. Bu kardeşlerimizin emeğini ödemek bizim borcumuzdur. Ancak bu emekleri, kibirli kişilere kurban edemeyiz.

Saflarımızı sıklaştıracağız, partimizi büyüteceğiz

İstişare ve yenilenme sürecimizin sonucunda, AK Parti olarak yolumuza çok daha güçlü bir şekilde devam etme kararlılığındayız. AK Parti’nin ayırt edici özelliği, kendini yenileme, geliştirme ve yeni koşullara uyum sağlama kabiliyetidir. Kongre sürecini bu önemli bir vesile olarak görüyoruz.

Milletin bize verdiği mesajı dikkate alıyoruz. Kırıp dökmeden, aksine birleştirerek ve kucaklayarak ilerleyeceğiz. Saflarımızı sıkılaştırarak ve partimizi büyüterek devam edeceğiz. Partimizin uzun yıllardır hizmet veren üyelerine sadık kalacağız.Üye sayısı açısından Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. Geçmişte Türkiye’nin son 21 yılına damgamızı vurduysak, gelecekte de yön vereceğimize inanıyoruz. Bizim için önemli olan, güç almak değil, güç katmak olan kişilerdir. Milletimiz, bizden daha fazla çalışıp yeniden yola çıkmamızı bekliyor.