Nilüfer Halk Evi’nde gerçekleşen toplantıda konuşan Erdem, “Son günlerde medya tarihine ve siyaset tarihine geçecek, inanılmaz olaylar yaşıyoruz. Adeta bir akıl tutulması yaşanıyor.” ifadeleriyle başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Biliyorsunuz sosyal medya üzerinden Nilüfer Belediyesi’ne yönelik bir karalama kampanyası başlatıldı. Bir yerden düğmeye basıldı ve bir anda sosyal medyada, yandaş basında ve birçok internet yayınında aynı başlığı görür olduk. “CHP’li Nilüfer Belediyesi LGBT için özel merkez kurdu” başlığıyla servis edilen asılsız haberler yayınlandı. Hemen yazılı bir açıklama yaparak iddiaların asılsız olduğunu söyledik. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum… Nilüfer Belediyesi’nin LGBT bireylere özel herhangi bir merkezi yoktur. Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi, Nilüfer Gençlik Evi’nde gençlere yönelik Toplumsal Cinsiyet Atölyesi organize etmiştir. Bahsedilen merkez Nilüfer’de gençlerin eğitim çalışmalarını yürüttüğü bir mekandır ve LGBT bireylere özel bir merkez değildir.”
Erdem konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bahsedilen atölye çalışmasında gençlere; toplumsal cinsiyet eşitliği, temel kavramlar, şiddet ve şiddetle mücadele yöntemleri gibi konuları içeren bir eğitim verilmesi planlanmıştır. Bunları açıkladık ancak buna rağmen karalama kampanyalarına devam ettiler.Nilüfer Kent Konseyi’ni ve Gençlik Evi’ni hedef tahtasına koydular ve bu kışkırtmaların sonunda kendisine “ülkücü gençlik” diyen bir gurup Nilüfer Gençlik Evi’ni bastı. Ardından İçişleri Bakanlığı’nın hakkımızda soruşturma başlatacağı duyumunu aldık. Ardından Cumhuriyet Kadınları Derneği ile ülkücü gençler belediyemizin önünde tekbir getirerek bizi kınayan açıklamalar yaptılar. Belediyemizin Eşitlik Birimi’ni “LGBT Dayatma Merkezi” olarak tanımlayıp eleştirdiler. Yani biz ne dersek diyelim sesimizi duyan olmadı. Ardından bazı siyasi partiler de “bu merkez ahlaka aykırı” diyerek bizi kınadılar. Yani hâlâ olmayan bir merkez üzerinden kampanya yürütüyorlar. Değerli basın mensupları Eşitlik Birimi sadece Nilüfer Belediyesi’ne özgü bir oluşum değildir. Bizzat İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle pek çok belediye bünyesinde Eşitlik Birimi kurulmuştur. Bu birim toplumun farklı kesimlerine toplumsal cinsiyet eğitimleri de vermektedir. Hergün bir kadın cinayetiyle ya da bir şiddet haberiyle uyandığımız bir zamanda insanlara bu eğitimlerin verilmesinden doğal ne olabilir?
Öte yandan Milli Eğitim bünyesinde bile toplumsal cinsiyet eşitliği içeriğiyle sosyal organizasyonlar yapıldığını biliyoruz. Gençleri şiddet kavramını sorgulamaya yöneltmesi bakımından bu da doğru bir iştir. Ama Nilüfer Belediyesi yapınca işte böyle siyaseten karalama kampanyalarına hedef olur. Nilüfer Belediyesi sanki gençleri eşcinselliğe teşvik ediyormuş gibi asılsız, kasıtlı ve siyaset uğruna halkı yanıltarak kamu barışını bozacak yayınlar yapılmaktadır. Bunları reddediyorum ve kınıyorum. Vatandaşlarımızdan, bu yalan haberler üzerine kurulu karalama kampanyalarına alet olmamalarını ve gerçeği sorgulamalarını rica ediyorum. Yandaş basının bu süreçte attığı başlıklar nasıl bir nefret suçu işlendiğinin kanıtıdır. Sonuç itibarıyla bu siyasi bir linç girişimidir ve öyle anlaşılıyor ki asıl hedef CHP’dir.