Meclis gündem maddelerine geçilmeden önce AK Parti Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu Sözcüsü Şahin Biba: “6 şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş depremi ve 11 şehri ve insanı etkileyen bir deprem yaşandı. 11 ilin aynı anda etkilendiği depremde sadece bölge değil ülke sarsıldı. Deprem sonrasında el ele verilecek bir güç oluşturuldu. Deprem, Türkiye’nin Himalaya’dan başlayan ve Alp Dağları’na kadar uzanan gerçeğini hatırlattı. Ülkemiz tarih boyunca büyük ve yıkıcı depremlere şahit olmuştur. Yıkılan binaların mevzuata aykırı yapılması ve kaçak yapıların varlığı unutulmamalıdır. Yapıların mevzuata göre denetlenmesi ve uygun inşası, öncelikle idarelerin, ardından da her bir vatandaşın birinci sorumluluğu olmalıdır. Aksi takdirde, telafisi olmayan sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Ülkemizin her bir karışında bu konuları konuşmamız mümkündür. Ancak ne yapmalıyız? Öncelikle atacağımız her adımda kararlı ve samimi olmalıyız. Bütün belediyeler, kendi sınırları içinde bu felaketlerin tekrar edilmesini önleyici tedbirler almak zorundadır. Deprem, doğal afetlerin arasında en tehlikeli ve kontrol edilmesi mümkün olmayan bir afettir. Ancak bu, depreme dayanıklı yapılar inşa etmemize engel değildir. Yerleşimlerin, zeminleri dirençli olan yerlerde planlanması da mümkündür. Riskli alanlarda yer alan yerleşim yerlerinin taşınmasını sağlayacak projeler üretmek, birincil sorumluluğumuz olmalıdır. Bütün belediyelerimizin, riskli yapı durumunu ortaya koyan çalışmalarını ivedilikle yapması ve bunun sonucunda bir yol haritası belirlemesi gerekmektedir. Şehrimizde neredeyse hemşehrilerimizin yarısından fazlası niteliği zayıf yapılarda yaşamını sürdürmektedir. Daha önce oturumlarda dile getirmiştik ki, sanayinin gelişmesiyle birlikte batıya gelen yoğun güçler, kentin her karışında zayıf yapıların inşa edilmesine engel olamamıştır. Planlı bir şehir olarak gelişmemiz, zamanın koşulları nedeniyle yeterince sağlanamamıştır.

Yeni yapıların projelerine ve denetimlerine mevzuata uygun olarak yapılması, aksi takdirde caydırıcı cezaların verilmesi sağlanmalıdır. Yapılan inşaatlarda, özellikle taşıyıcı sistemlerde hata kabul edilemez. Sonuçta yitireceğiniz canların olacağı gerçeğini unutmamak gerekir. Her geçen gün artan ve maalesef türlü sebeplerle engel olunamayan kaçak yapıların geçidine artık son verilmelidir. Kaçak yapı, sadece projesiz, denetimsiz ve depreme dayanıksız yapı demek değildir. Başta şehrin tahribatı olmak üzere, tarım alanlarının yok edilmesi, trafik ve diğer alanların sağlıksız hale gelmesi gibi birçok olumsuz sonucun başıdır. Günümüzde kaçak yerleşimlerin yanı sıra, kaçak sanayilerin de oluşturduğu olumsuzlukları göz ardı edemeyiz. Bu doğrultuda Sayın Başkan, ilçe belediye başkanları ve değerli meclis üyeleri, daha önceki oturumda da dile getirmiştik. Tekrar ifade etmemizin faydalı olacağını düşündüğümüz için, gelin on yedi ilçe ve büyükşehirin içinde olduğu ortak bir bilim kuralım ve adını da “Kaçak Yapılarla Mücadele” koyarak, geleneksel deyimimiz olan imece usulü ile bu mücadelenin daha güçlü ve kararlı bir şekilde yapılmasını sağlayalım. Çünkü depreme dayanıklı yapılar inşa etmenin önemi gibi, kaçak yapıların önüne geçilmesi de aynı derecede önem arz etmektedir.” dedi.

MHP Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu Sözcüsü İsmail Şenol: “Bundan tam 2 yıl önce, 6 Şubat saat 04.17’de milletimizi derin bir yasla karşı karşıya bırakan büyük bir felaketle yüzleştik. Kahramanmaraş merkezli depremler, on bir ilimizde büyük yıkımlara ve on binlerce can kaybına neden oldu. Öncelikle, bu elim hadise sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenabı Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize tekrardan sabırlar diliyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu büyük felaketten itibaren devletimizin ve milletimizin yanında olduk. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla partimiz, belediyelerimiz, teşkilatlarımız ve ülkü ocaklarımız tüm imkânlarıyla bölgeye destek sağladı. Türk milletinin dayanışma ruhu, bir kez daha tüm dünyaya örnek olacak şekilde kendini gösterdi. Ancak bu büyük felaket, bize sadece acıyı değil, aynı zamanda sorumluluğu da hatırlattı.

Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki, afetlere karşı güçlü bir devlet refleksi, planlı şehirleşme ve milli birlik, gelecekte benzer acıları yaşamamamız için elzemdir. Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek, yapı standartlarını sıkı bir şekilde uygulamak ve kamu kurumlarımızın koordinasyonunu güçlendirmek zorundayız. Devletimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde büyük bir gayretle yaraları sarmaya devam etmektedir. Kalıcı konutların inşası hızla sürmekte ve depremzedelerimizin barınma ile istihdam ihtiyaçları karşılanmaktadır. Ancak bizler, bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız ve vatandaşlarımızın hak ettikleri güvenli yaşam koşullarına kavuşmaları için mücadeleye devam edeceğiz. Bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum: Milliyetçi Hareket Partisi, “Önce ülkem, önce milletim” şiarıyla her zaman olduğu gibi, bugün de milletimizin yanındadır. Birliğimiz ve beraberliğimiz, dayanışmamız her türlü felaketin üstesinden gelmemizi sağlayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, altı Şubat depremlerinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, milletimize bir daha böyle büyük acılar yaşamamasını temenni ediyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ülkemizin deprem kuşaklarında yer aldığı gerçeğini göz önünde bulundurarak Bursa’mız için olası bir deprem sonrası planlamaların titizlikle yapılmasının hayati önem taşıdığını tekraren vurgulamak istiyoruz. Bursa, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakın konumda ve tarih boyunca birçok depreme maruz kalmış bir şehirdir. Özellikle Gemlik ve İznik fay hatları, şehrimizi tehdit eden en önemli faylardır. Geçmişte yaşanan tecrübeler, afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve kriz yönetimini etkin bir şekilde uygulamanın ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir. Bu noktada, deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasına yönelik çalışmaların daha kapsamlı bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Depremi engelleyemeyiz; ancak zararlarını en aza indirmek bizim elimizdedir. Geçmişte yaşadığımız acıları tekrar yaşamamak için bireyler olarak, belediye olarak ve devlet olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Unutmayalım ki deprem öldürmez, ihmal öldürür. Hepinizi bilinçli ve hazırlıklı bir Bursa için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.

Bu bağlamda, Büyükşehir Belediyesi’nden aşağıdaki konulara yönelik somut adımlar atılmasını talep etmekteyiz:

1. **Kentsel Dönüşüm Çalışmaları**: Deprem riski taşıyan binaların tespit edilmesi, güçlendirilmesi ve yenilenmesi sürecinin hızlandırılması.

2. **Şeffaf ve Adil Kentsel Dönüşüm Projeleri**: Vatandaşlarımızı mağdur etmeden yürütülmesi gereken projeler.

3. **Afet Lojistik ve Koordinasyon Merkezleri**: Bursa’nın stratejik noktalarında afet sonrası kullanılabilecek lojistik destek alanlarının oluşturulması.

4. **Kriz Yönetim Merkezi**: Deprem anında iletişim ve koordinasyonu sağlamak için tam donanımlı bir kriz yönetim merkezinin aktif hale getirilmesi.

5. **Acil Durum Toplanma Alanları**: Mevcut toplanma alanlarının yeterliliğinin gözden geçirilmesi ve ihtiyaç halinde artırılması.

6. **Geçici Barınma Merkezleri**: Bu merkezlerin olası bir afet anında hızlıca faaliyete geçirebilecek kapasiteye sahip hale getirilmesi için altyapı çalışmaları.

7. **İtfaiye ve Arama Kurtarma Kapasitesinin Güçlendirilmesi**: Arama kurtarma ekiplerinin sayısının artırılması ve itfaiye teşkilatının daha etkin hale getirilmesi için gerekli eğitimlerin düzenlenmesi.

8. Halkın Bilinçlendirilmesi ve Eğitim Faaliyetleri: Depreme yönelik bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi, ilk yardım, yangın söndürme ve tahliye ekiplerinin mahallelerde yaygınlaştırılması.

9. Deprem Tatbikatları: Okullarda ve iş yerlerinde deprem tatbikatlarının sıklaştırılması.

10. Altyapı Güçlendirmeleri: Kritik yolların sağlamlığının artırılması, su, elektrik, doğal gaz ve iletişim hatlarının güçlendirilerek olası kesintilere karşı alternatif çözümlerin geliştirilmesi.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Bursa’mızın dayanıklı ve güvenli bir şehir olması için her türlü iş birliğine ve desteğe hazır olduğumuzu kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Bu konuların sadece afet sorunları değil, bölgesel düzeyde de ele alınması gerektiği bilinciyle, sizleri de gerekli adımları daha kararlı ve hızlı bir şekilde atmaya davet ediyoruz.” dedi.

CHP Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu Sözcüsü Yücel Akbulut: “6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş Pazarcık’ta meydana gelen depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Altı Şubat ve sonrasında yaşadıklarımız, 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminden hiç ders almadığımızı göstermektedir. İki gerçeği kabul etmemiz gerekmektedir: Deprem kuşağında olduğumuz ve depremin değil, alınmayan önlemlerin, binaların öldürdüğü gerçeği. Merkezi ve mahalli idarelerin birlikte çalışarak deprem öncesinde okullarımızda deprem bilincinin oluşturulması, bina bazında risk analizlerinin yapılması, riskli binaların tespit edilmesi ve dirençli kentler oluşturmak için fen ve teknik kurallar ile kanunların muntazam uygulanarak kentsel dönüşümlerin yapılması gerekmektedir. Deprem sonrasında ise, arama ve kurtarma, yardım, barınma, hijyen ve gıda gibi konularda tedbirlerin alınması ve planlamanın yapılması halinde can ve mal kayıplarının önüne geçileceğini unutmamamız gerekir. Bu minvalde, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı ile birlikte yürüttüğü deprem risk azaltma ve önleme planlaması projesi kapsamında deprem tehlike değerlendirmesi, bina risk değerlendirmesi, altyapı ve kamu değerlendirmesi sonuçları Merinos Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı. Ayrıca, kentsel dönüşüm strateji belgesinin hazırlanmasına devam ediliyor. Akademik meslek odası temsilcileri başta olmak üzere, kent paydaşlarının katılımıyla kentsel dönüşüm danışma komisyonunun kurulacağı açıklanmıştır. Kaçak yapıyla mücadele edileceği her fırsatta başkanımız tarafından yinelenmektedir. Mahalle afet konteynerleri, mahalle afet bölümleri ve deprem işaretleme istasyonlarının tüm Bursa’ya yayılması hedeflenmektedir. Bu açıklamalar, deprem konusunda planlı ve toplumun her kesimini dahil eden birleştirici bir bakış açısıyla ilerlediğimizi göstermektedir.” dedi.